Hibrit Protezler
Posted on: 6 Şubat 2018, by : duzcedentHibrit Protezler
Dental implantolojide hibrit protezler implant destekli hareketli protezlerin üstün özelliklerini taşıyan, rijit yapıya sahip en az 4 adet implant üzerine vidalanan bir metal alt yapı üzerine dizilen yapay dişler ve akrilik reçine protez kaidesinden oluşan protez türüdür.
Hareketli protezler diş hekimliği protetik uygulamalarında önemli bir yere sahiptir. Ancak tam protezlerdeki özellikle tutuculuk ve stabilite sorunu hastaların en büyük problemidir. İmplant teknolojisinin gelişmesi ve yaygınlaşmasıyla birlikte hareketli protezler de sabit protez şekline dönüştürülebilmiştir. Ancak biz dişhekimlerini implantolojide en çok zorlayan durumların başında düzensiz alveoler kret rezorpsiyonlarının neden olduğu estetik açıdan zorlayıcı bölgeler gelmektedir. Hibrit protezler denilen bu implant destekli protezler sayesinde hastaların daha rahat ve konforlu bir şeklide kullanabileceği protezler yapılmaktadır. Geleneksel olarak hibrit protezler metal bir altyapının üzerine pembe akrilik ve takım dişlerin yerleştirilmesiyle oluşturulurken, boyanma ve aşınmalardan daha minimum etkilenmesi amacıyla ve estetiğin daha kalıcı olması için porselen de kullanılabilmektedir.
İMPLANT DESTEKLİ HİBRİT PROTEZ UYGULAMASI
İmplant destekli hibrit protezin yapımına karar vermede esas alınacak ilk kriter inter ark aralığıdır; bunun yanı sıra dudak desteği, üst çenedeki yüksek gülme hattı, konuşma esnasında düşük alt çene dudak çizgisi göz önünde bulundurulacak diğer estetik parametrelerdir. Jain ve ark. tanımına göre ise hibrit protez, implant abutment’larının metal bir alt yapı içine yerleştirilmesi ile yapılmış protezlerdir. Alt çene hibrit protezlerin ön bölgesi implantlar ile sabitlenmiştir, arka bölge ise implantların kanat uzantısı şeklinde oluşturulmuştur. İmplant destekli hibrit protezlerde geleneksel tam protezlere göre genellikle daha az arka grup diş vardır ve bu nedenle okluzal streslerin dağılımı klasik protezlere göre daha farklıdır.
Alt çenede implant üstü sabit protezlerin yapılabilmesi için en az 12-15 mm uzunluğunda bir inter ark aralığı olmalıdır, daha geniş bir boşluk olduğu durumlarda hibrit protezlerin yapılması önerilmektedir.
Hibrit protezler için en az 4 implanttan destek alınması ve tercihen de geniş çaplı İmplantların kullanılması gerekmektedir.
Kanat uzunluğu da implant destekli hibrit protezlerin yapımında önemlilik arz eden parametrelerden birisidir. Hibrit protezlerdeki kanat uzantısının implantlara zarar gelmesini önlemek ve dengeli bir protez olmasının sağlamak için minimum seviyede tutulması
istenmektedir.
Kanat uzantısının 5 veya daha fazla abutment varlığında 20 mm uzun olmaması, 4 abutment kullanıldığında ise 15 mm’yi aşmaması gerekmektedir.
Üst çenede daha az kortikal kemik olduğundan dolayı, bu kanat uzantısının üst çenede alt çeneden daha kısa olması gerektiği rapor edilmiştir.
İmplant destekli hibrit protezlerin yapımında önemli bir diğer faktör ise metal alt yapı ile implantlar arasında pasif bir uyumun olmasıdır. İmplant ile abutment arasında 10 mm’den az bir mesafe ve pasif bir oturma olmalıdır. Bu pasif uyumun sağlanamadığı durumlarda, implant çevresinde kemik kaybı, vida gevşemesi, abutment veya implantta fraktürlerin oluşması gibi komplikasyonların olabileceği rapor edilmiştir.
İmplant destekli hibrit protezlerin başarısında önemli olan başka bir faktör ise alt yapının yapımında kullanılan materyaldir. Genellikle baz metal alaşımları ve titanyum kullanılmaktadır. Bununla birlikte zirkonyum alt yapılı hibrit protezler de alternatif bir protez türü olarak üretilmektedir.
HİBRİT PROTEZİN AVANTAJLARI
İmplant destekli protezlerin 5 yıllık bir takipte protezlerin kullanılabilme oranı % 94.3 olarak tespit edilmiştir.
Hibrit protezler hem tam diş eksikliğinde, hem de kısmi, yani bölgesel diş eksikliklerinde rahatlıkla kullanılabilir. Diş eksikliği her ne kadar koruyucu diş hekimliğinin önem kazanması sayesinde azalacak beklentisi yaygın olsa da, yaşam sürelerinin uzaması nedeniyle dişsizlik toplumda halen önemli bir sorun olmaya devam edecek gibi görünmektedir.
Hasta ağzının görünür bölgesinde, bilindiği gibi, dişlerin (beyaz estetik) dişeti (pembe estetik) ile uyumu estetiğin anahtarlarının başında gelmektedir.
Hibrit protezlerde ideal diş boyutlarına sadık kalınabilmesi, geri kalan doku eksikliğinin de istendiği boyutlarda dişeti renginde restoratif malzemeyle giderilebilmesi bu tedavi yöntemini ideal bir alternatif olarak protetik diş hekimliğine sunmaktadır.
Bu avantajlarının yanında hibrit protezlerin implantların açılı veya hatalı konumda olmasından etkilenmemesi de çok önemli bir faktördür.
Zaman zaman implantlar planlama eksikliğinden olduğu kadar zorunluluktan ve istenerek açılı yerleştirilmiş olabilmektedir.
Hareketli implant üstü protezlerle kıyaslandığında hibrit protezlerin tek avantajı hastanın fonksiyon açısından rahat etmesi değildir. Bilimsel çalışmalarda 4-39 aylık takipte hibrit protezlerde tamir gereksinimi çok daha az bulunmuştur.
Ayrıca, bir mekanik sorun nedeniyle veya bir yumuşak doku iltihabı durumunda rahatlıkla hekim tarafından çıkarılabilmektedir ki bu da önemli bir avantaj oluşturmaktadır. Hastaların,
hibrit protezlerin hareketli implant üstü protezlere göre stabilite ve çiğneme kabiliyeti sağlamaları açısından çok daha etkin olduğunu bildirdikleri rapor edilmiştir. Aynı hastalar hibrit protezler sayesinde havuç veya elma gibi sert gıdaları rahatlıkla yiyebildiklerini bildirmişlerdir.
Dişeti yüksekliği fazla olan ve farklı dişeti yüksekliği olan dayanak seçenekleri sunmayan implant sistemlerinde vida retansiyonu simantasyona göre ayrıca avantaj sağlamaktadır, çünkü derinde kalan kuron kenarından taşan siman artıklarının temizlenememesi sorunu da bertaraf edilmiş olur.
HİBRİT PROTEZİN DEZAVANTAJLARI
Dezavantaj olarak sayılabilecek bir özellik, protezin dokuya bakan yüzeylerinin hasta tarafından çok iyi bir şekilde temizlenmesi gerekliliğidir.
Bu amaçla, hastanın daha rahat temizleyebilmesi amacıyla doku yüzeyi çok parlak ve dışbükey olmalıdır. Protezin dokuya bakan tarafının içbükey veya gıda artıklarına retansiyon yaratacak şekilde hazırlanması kokuya ve yumuşak doku enflamasyonuna neden olabilmektedir.
Protezin doku yüzeyi, barlarda olduğu gibi, yumuşak dokudan 1.5 mm kadar uzak olmalıdır. Aksi durumda dokularda hipertrofik bir cevap oluşabilir.
İmplant destekli hibrit protezler; hem ekonomik bakımdan hem de anatomik yetersizliklerden dolayı az sayıda implantın kullanıldığı durumlarda estetik ve fonksiyonel bakımdan geleneksel tam protezlere iyi bir tedavi alternatifidir.
Ayrıca çenelerdeki ileri rezorpsiyon durumlarında normal boyutlarda dişler kullanılabildiği gibi, dişeti rengindeki restoratif malzeme ile de ideal estetik sağlanabilmektedir.
Ancak uzun dönem komplikasyonlarının fazla olması nedeniyle dikkatli yaklaşılması gereken bir protez türüdür.
İMPLANT DESTEKLİ HİBRİT PROTEZ KOMPLİKASYONLARI
İmplant destekli hibrit protezlerin avantajlarına rağmen, biyolojik ve cerrahi komplikasyonları, implant ve kemik kaybı, implant çevresinde yumuşak doku kaybı, mekanik komplikasyonları, estetik ve fonetik komplikasyonları görülebilmektedir.
En büyük problemin akrilik dişlerin kırılması ve diksiyon zorluğu olduğunu tespit etmiştir.
Üst çene klasik tam protez ve alt çene hibrit protezlerle ilgili prostetik komplikasyonlar:
1. Dişlerde aşınma veya kırılmaya bağlı kayıplar, rezin dişlerin kırılması
2. Protez vidalarının aşınma ve kırılması,
3. Dudak ve yanak ısırmasına bağlı olarak ağızda yaralanmalar,
4. Mukositis ve oral hijyeni sağlamada güçlük
KAYNAK: https://www.ido.org.tr/lib_yayin/175.pdf
http://e-dergi.atauni.edu.tr/ataunidfd/article/view/5000202753/5000173691